Dün 10 Ocak Çalışan gazeteciler günüydü.

Meslekteki neredeyse 50. yıla doğru yol alıyoruz.

Tam yarım asır.

Dile kolay.

1973 yılı başlangıcı ile start aldığımız.

Gazeteciliğin her evresini yaşadığımız.

Gazetecilik dışına hiç çıkmadığımız.

Bir çok elimize olanaklar, fırsatlar, teklifler  geçmişken. gazetecilikten hiç ayrılmadığımız.

O günleri unutmayalım.

Unutulmamalı.

Çünkü bizde gazetecilik iradesi her daim vardı.

Geriye doğru şöyle bir baktığımızda.

Mesleğimize bir çok kişi ve kişiler girdi.

Bazıları bu mesleği araç olarak kullandı.

Bir çok isim bu sayede kamu kurum kuruluşlarına torpille girdi.

Çalışmadan bedava emek harcamadan para kazandı.

Emekli oldu.

Buna rağmen gazetecilik sayesinde aldıkları medya gücü  ile bir işe sahip olmalarına rağmen.

Gazeteciliği  maalesef gene bir güç olarak yan sanayi gibi devam ettirdiler.

Hem gazeteciliğe karşın ahlaki görev sorumluluklarını yerine getirmediler.

Hem de çalıştıkları meslekte görevlerini yerine getiremeden  bedavadan kazanç elde ettiler.

Hiç unutmuyorum, 1970 yıllarda  bir kamu kurumunda tam on yıl çalışan bir isim.

Bir taraftan da asli mesleği olan gazeteciliği  temsilci bazda yapıyordu.

Bugün aramızda yok.

Sonra bu bedavacılık düzeni değişti.

Katı kurallar geldi.

Maaş aldığım kamu kurumunun kurallarına göre yeraltında çalışmam gerekiyormuş.

Sonra yazılı bir belge  tarafıma gelince.

O bedava  emek verilmeden aldığım maaşı bırakıp.

İstifa ettiğini ballandıra ballandıra anlatıyordu.

Nasıl bir zihniyet demi.

Ve bu bedava maaş her ay alınıyordu.

Tam on yıl.

Ve geçim şartlarının ne kadar zor olduğunu  tahmin edebilirsiniz.

Bizler böyle bir bedava maaşa hiçbir zaman olur vermedik.

Allah da nasip etmesin dedik.

Onurumuzdan ve gururumuzdan hiç ödün vermedik.

Bedava maaş alanlar o leke ile bu dünyada ve öbür dünyada artık alınlarına sürülen kara  leke ile yaşamak zorunda.

Bu yaşanmış  kısa anıdan sonra.

Dün 10  Ocaktı.

Çalışan gazeteciler günü.

Meslekte gazetecilikten ilk emekli olan gazeteciyim.

Şafak Gazetesi Genel Yayın yönetmenliği görevimiz sürüyor.

Basın kartım var.

Sürekli basın kartım var.

ZGC Onur kurulu başkanlığı yapıyoruz.

Yaygın basında Sabah Gazetesi  ve Turkuvaz grubu Zonguldak il temsilciliği.

Meslekte bir çok sayısını hatırlamadığım önemli habere imza attık.

Ve halen daha sahada faal, aktif, devamlı, sürekli görev yapıyoruz.

Gelişen modern  teknolojiye ayak uyduruyoruz.

Meslekte hiçbir zaman yalan habere imza atmadık.

Bazı salyangoz sürüngenler görselinde görüldüğü gibi yalan haberi yapıp peş peşe özür dilemedik.

Meslekten devamlı ayrılıp başka mecralara yol alanlar gibi deneyip deneyip tekrar mesleğe, gurursuz ve onursuz bir şekilde dönmedik.

Dediğimiz gibi bedavacılık hiç yaşamadık.

Bugün bedavacılık üzerine düzen kuranların meslekteki  rezilliklerini her daim görüyoruz.

Neredeyse dilenci pozisyonundalar.

Allah hiç kimseyi böyle bir duruma düşürmesin.

Tabi ki bu tiplerin ömrü de çok uzun olmuyor.

Atıla atıla en sonda Zonguldak’tan da gönderilecekler.

Hem de hiç dönmemek üzere.

Tek bir mesleğimiz var.

O da gazetecilik.

Yapmaya da devam ediyoruz.

Gelecek nesil gazetecilere de tavsiyem.

İletişim mezunları da dahil.

Mesleklerinden  hiçbir zaman kopmasınlar.

O azmi ve iradeyi devamlı göstersinler.

Bizler gösterdik.

Yılmadık.

Çok büyük meşakkatler yaşadık.

Zorluklar gördük.

Kopma noktaları yaşadık.

Ama hiç pes etmedik.

Sizlerde etmeyin.

Yazı başımızda demiştik ki,

Mesleğimizi araç olarak kullananlar.

Meslekte kalmadı.

Amaç olarak kullananlar.

Meslekte her daim oldu.

Olmaya da devam ediyor.

Bizler mesleğimizi amaçlarımız doğrultusunda yapıyoruz, yerine getiriyoruz.

Ailemize de  mesleğimizde i 50. yılı bir övünç mirası olarak gururla bırakıyoruz.

Bu amaç doğrultusunda görev yapmaya da ömrümüz yettikçe devam edeceğiz.

İkinci emekliliğimizi alana kadarda görevimizi sürdüreceğiz diyoruz ama normalinde ikinci emekliliği de hak ettik. Ama yine de sahalardayız.

Yaygın  basında çalışıp emekli olanların durumunu görüyoruz, sonradan yerele dönenlerinde nasıl patinaj yaptıklarını canlı izliyoruz.

Çok komik oluyor.

Çok.

Onun için yerelden yaygına gidilir, doğrusu budur.

Yaygından yerele dönülmez.

Bu da kesin bir katı kuraldır.

Anlayabilenler için.

Bu notumuz da herkesin kulağına  canlı küpe olsun. 

10 Ocak gazeteciler günü mesleğimizi onurla, gururla yapanların adına kutlu olsun, mutlu olsun.