Bülent Ecevit Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencileri sosyal sorumluluk projesi kapsamında Umut ve Yardımlaşma Derneği ile birlikte ‘Bir Nefes’ adlı ortak proje yaptılar.

Bülent Ecevit Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencileri sosyal sorumluluk projesi kapsamında Umut ve Yardımlaşma Derneği ile birlikte geçen sene yılın annesi seçilen Adviye Bakkal’ın (64) dört ‘engelsiz’ çocuğu ile birlikte yaşadıkları evi ziyaret ederek ‘Bir Nefes’ adlı ortak projelerinin ilk ayağını gerçekleştirdi.

Ziyaret ile BEÜ öğrencileri Adviye Bakkal ve dört çocuğuna maddi ve manevi destek oldular. Hazırladıkları yardım kutusuyla ziyarete gittikleri evde Adviye Bakkal’ın yükünü azaltmak amacıyla evde temizlik yaparak bedensel engelli çocuklarının bakımına yardım ettiler. Zihinsel engelli olan Gökçe (27) ve Muhammed Emin (21) ile oyunlar oynayarak kaliteli vakit geçiren Bülent Ecevit Üniversitesi öğrencileri, fedakar anne Adviye Bakkal’a derin bir nefes oldu.

Bülent Ecevit Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğrencilerinin Yılın Annesi ile Yaptığı Röportajda anne Adviye Bakkal, şunları söyledi:

“Ben 64 yaşındayım. Vefat eden iki çocuğumla birlikte sekiz çocuk annesiyim. Dört engelli çocuğum ve iki sağlıklı çocuğum var. İki çocuğum ise vefat etti. Engelli olan çocuklarımdan ikisi ağır derece bedensel engelli. Diğer ikisi ise orta derece zihinsel engelli. Bedensel engelli olan çocuklarım Hacer (46) ve Saadet (45) epilepsi, serebral palsi hastalığına sahip olmanın yanı sıra kronik ve nörolojik rahatsızlıklara da sahipler. Saadet ve Hacer’in doğuştan bir rahatsızlıkları yoktu. 11-12 yaşlarına geldiklerinde tüm rahatsızlıkları baş gösterdi. Gökçe ve Muhammed Emin diğer iki kardeşine göre daha sağlıklı, bakımları daha kolay. Gökçe ve Muhammed Emin doğuştan engelliler. Gökçe, tek başına dışarıda oynayabilecek kadar uyumlu bir birey. Ancak Muhammed Emin, daha çekingen ve içine kapanık bir birey. Gökkuşağı rehabilitasyon merkezinde eğitim alıyorlar. Eski eşim benim teyzemin oğlu. Yani kuzenimle evlendirilmiştim. Eski eşim maddi destek sağlamıyor. Çocuklarımın özel durumlarından sebeple devlet yardımı alıyorum. Hacer ve Saadet için bakım parası, Gökçe ve Muhammed Emin için ise engelli maaşı alıyorum. Gerektiğinde sağlıklı iki oğlum tarafından da destek alıyorum. Benim sosyal hayatım diye bir şey yok. Benim hayatım yalnızca çocuklarım. Ben sadece çocuklarım için yaşıyorum. Belki bir cevap vermek gerekirse, dışarıya çıkmaya mecbur olduğum zaman evin bütün kapılarını kilitleyip ardında çocuklarımı bırakmak en zoru olsa gerek.” Haber: Seçkin KIRARSLAN

Editör: Haber Merkezi