Ülkemizdeki kentler itibarıyla illerdeki fırıncılar odası kuruluşları arasında başı çeken ;İstanbul Fırıncılar Odası Başkanı Erdoğan Çetin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ekmek fiyatlarına en son 2019 yılının mayıs ayında zam yapıldığını ve ondan önceki zammın da 2015 yılında yapıldığını açıklarken artan maliyetlerin fırıncıları zor duruma soktuğunu belirterek ekmek fiyatlarında artış yapılması gerektiğini belirtmesi yanında; son 5 yılda un fiyatlarının yüzde yüzün üzerinde arttığını ifade ederek ekmeğe yüzde 25 zam yapıldığını ifade ederek İstanbul’da 1 lira 25 kuruşa satılan 200 gramlık ekmeğin yüzde 40'lık zam uygulanarak 1 lira 75 kuruşa satılmasını talep ettiklerini söyleyen Erdoğan Çetin’in, ekmeğe zam istenmiyorsa fırıncıların ekonomik olarak desteklenmesi gerektiğini dile getirmesi ekmeğe tüm illerde yeni bir zam yapılacağı sinyalini veriyor. Bu kapsamda ayrıca beş yıl boyunca enflasyonun yaklaşık yüzde 60 arttığını ifade eden Erdoğan Çetin, un, doğal yaz, işçi ücretleri, maya gibi maliyetlerin önemli ölçüde arttığını ve bu durumun fırıncı esnafını zor duruma soktuğunu söylemesi de bu işin cabası.       

                                      *      *       *

Bu yönde ekmek fiyatlarının belirlenmesinin devlet yetkililerinin bulunduğu bir komisyonda kararlaştırıldığını ifade eden Erdoğan Çetin; un, maya, yakıt gibi girdi maliyetlerini ise serbest piyasa şartlarının belirlediğini söyledi ve “Bunu doğru bulmuyoruz” yakınmasında bulunurken; Bu yıl, iklim ve zararlılardan kaynaklanan sebeplerle buğday kalitesinin düşmesinin beklendiğini söyleyen Erdoğan Çetin, eylül ve ekim aylarında un fiyatlarında yeni zamlarla karşılaşacaklarının öngörüldüğünü belirterek haklılığını öne sürerken, ekmek üretiminde fiyat girdilerinin fırıncı esnafını olumsuz etkilediğini, birçok işletme sahibinin iş yerini devrettiğini, bazı işletmecilerin ise fırınlarını kapatmak zorunda kaldığını söyleyen Erdoğan Çetin, taleplerinin 1 lira 25 kuruş olan 200 gramlık ekmek fiyatının 1 lira 75 kuruşa çıkarılması olduğuna işaret ederek İstanbul'da ekmek kilogram fiyatının 6 lira 25 kuruş olduğunu belirten Çetin, taleplerinin 8 lira 75 kuruş olduğuna” vurgu yaparken Açıklamasında, un fiyatı 5 yılda yüzde yüzün üzerinde arttığını da söyleyen Erdoğan Çetin, diğer girdi kalemlerinin de önemli oranda zamlandığını ifade ederek, ekmek fiyat artışının 5 yılda yüzde 25'te kaldığını belirtti ve “Eğer ekmeğe zam olmayacaksa, devletin fırıncıların ham madde ve diğer maliyetlerine destek olması lazım” değerlendirmesinde bulunması da ekmeğe yapılması istenen zammın neredeyse gerçekleşme noktasına geldiğini de gösteriyor.

                                       *      *       *

Diğer taraftan Türkiye genelinde günlük ekmek tüketimi 96 milyon civarında iken ekmeklerin satıldığı yerlerin 3'te 2'sini marketler ve bakkallar oluşturuyor. Diğer kısmı ise ekmek satış büfelerinde satışa sunuluyor. Lakin bu arada ekmek israfı da neredeyse had safhada.Bu yönde değerlendirmede bulunurken günde 120 milyon adet ekmek üretildiğini ve yüzde 10'unun israf edildiğini söyleyen Türkiye Ekmek Üreticileri Federasyonu Genel Başkanı Murat Kavuncu, "Her yıl bu israftan dolayı 1,5 milyar dolar çöpe gidiyor" şeklindeki açıklaması ekmek israfının geldiği boyutu göstermesi bakımından gerçekten üstünde durulması gereken bir konu. İstanbul başta olmak üzere Ankara, İzmir, Bursa ve diğer büyükşehirlerde 6 binin üzerinde ruhsatsız çalışan fırın olduğunu aktaran Murat Kavuncu, "2016 yılında çıkarılan iş yeri açma ruhsatı yönetmeliğinin değiştirilmesi gerekiyor. Merdiven altı çalışan bu fırınların denetimlerinin artırılması lazım" uyarısı ise ekmeğin ne derece sağlıksız ortamlarda üretildiğinin de ikazı niteliği taşıyor.

                                     *      *       *

Sonuç olarak, gerçekte halkımızın en temel gıdası özelliği taşıyan ekmeğin girdi maliyetlerinde geçen zamana bağlı mutlak maliyet artışları olduğu kesin olmakla birlikte; ancak Türkiye Ekmek Üreticileri Federasyonu Genel Başkanı Murat Kavuncu’ya göre, "2016 yılında çıkarılan iş yeri açma ruhsatı yönetmeliğinin değiştirilmesi gerekiyor. Merdiven altı çalışan bu fırınların denetimlerinin artırılması lazım" uyarısının da üstünde durulması gerekiyor. Bu arada Ekmek fırınlarına yönelik yeni bir milli yazılım üzerinde çalıştıklarını duyuran Kavuncu’ya göre: "Ticaret Bakanlığı, e-faturayı zorunlu tuttuktan sonra Türkiye'de ne kadar ekmek üreten fırın varsa 1 yıl içinde bu yazılıma geçecek. Seminerler düzenleyerek yeni sistemi fırıncılara anlatıyoruz. Böylece üretilen ekmeğin miktarını, kurum ve kuruluşlarda ne kadarının tüketildiğini göreceğiz. Yazılımla ekmek israfını azaltmayı ve kayıt dışı fırınların önüne geçmeyi hedefliyoruz" şeklindeki açıklaması da ekmek israfını önlemeye yönelik bir tedbir olarak düşünülse de bu uygulamanın mutlaka Devletin takip ve koordinasyonu altında yapılması gereğini ortaya çıkarıyor. Mamafih Suriyelilerin Türkiye genelinde 2 binin üzerinde fırın açtığını aktaran Kavuncu, "Gaziantep, Kahramanmaraş, Adana, Mersin, Konya, İstanbul, Ankara, Bursa ve İzmir'de bu fırınlar faaliyet gösteriyor. Bütün fırınlar ruhsatsız, oturum izinleri var diye organize sanayi bölgelerinde şirket kurmuşlar, Suriye ekmeği üretiyorlar. Bu ekmeğin ilgili hiçbir devlet kurumunda yasal altyapısı yok. Bir firma hariç, bu fırınlarda üretilen ekmekler hijyenik değil, içler acısı durumdalar" şeklindeki açıklaması da üstünde ciddiyetle durulması gereken bir konu durumunda.