TÜRKİYE EKONOMİSİNDE KONKORDATO VE İFLAS DALGASI HALEN DEVAM EDİYOR

Ticaret Sicili Gazetesi’nden derlenen verilere göre 2018 yılının tümünde bin 94 olan konkordato sayısı 2019 yılında 899 olurken, Görülen lüzum üzerine 2018 Aralık ayında yapılan yasal düzenle me ile konkordato ilanı zorlaştırıldı ama tam olarak frenlenmesi   mümkün olamadı.Bir başka deyişle 2018 yılı Mayıs ayında 28, Ha ziran’da 34, Temmuz’da 35, Ağustos’ta 46, Eylül’de 73 kon korda to sayısına ulaştı. Kur patlamasının piyasalarda etkisinin görülme ye başladığı Ekim’de 252, Kasım’da 336, Aralık’ta 279 şirket konkordato ilan etti.Gerçekte şirketlerin, nakit akışlarını yönete medikleri için alacaklılarla anlaşıp borçlarını ödeme takvimi ne bağlamak için kullandıkları konkordato ilanının kötüye kulla nıldığı, bazı şirketlerin sadece zaman kazanmak için bu yöntemi kullandıkları görüldüğü için şartlar biraz daha zorlaştırıldı. Mama fih 2018 yılında yapılan söz konusu yasal düzenleme ile de kon    kordato taleplerinin arkası bir türlü kesilemeyince,2019 Ocak ayında konkordato sayısı 188’e ulaştı.2019 Şubat ayında 78,Mart’ ta 88, Nisan’da 56, Mayıs’ta 44, Haziran’da 44 konkordato ilan edildi. Temmuz’da ekonomik durgunluğun birikmiş etkisiyle yeni den artmaya başlayan konkordato sayısı Temmuz’da 86, Ağus tos’ta 78, Eylül’de 79 olarak kaydedildi.2019’un son üç ayında ise Ekim’de 51, Kasım’da 59, Aralık’ta 48 konkordato ilanı gerçekleş ti. Böylece 2019 konkordato sayısı 899’a, son iki yıldaki toplam konkordato sayısı da bin 993’e kadar ulaştı.

                                 *       *        *

Son duruma göre konkordato ilan eden toplam bin 993 şirketin bin 236’sı Limited şirket, 622’si Anonim şirket statüsünde. 129 gerçek kişi ticari işletmesi konkordato ilan ederken, üç kollektif şirket ve üç kooperatif de aynı yola başvurdu.Ancak başvuruları kabul edilip konkordato için geçici süre verilen bin 993 şirketten bin 061’inin geçici mühlet süresi uzatılırken, 257 şirketin geçici süre talebi ise mahkemelerce reddedildi. Geçici mühlet verilen şirketlerden bin 243’ü için kesin mühlet verilmesi kabul edildi.56 şirketin kesin sü    re uzatımına gitmesi kabul edilirken, 74 şirketin ise kesin mühlet uzatım talebi de kabul edilmedi.Uygulamaya göre konkordato tale bi kabul gören şirketlere önce geçici mühlet veriliyor, bir ilerleme görülürse geçici mühlet uzatılıyor. Bu süre içerisinde konkordato ilan eden şirketler,alacaklılarıyla pazarlık yapıp ödemelerini gerçek leştirmek için süre kazanıyorlar.Bu arada da mahkeme şirket ve ala caklıların beyanları doğrultusunda şirketin borçlarını ödeme kabili yeti olup olmadığını, rasyonel bir plan sunup sunamadığını ve ge rekli kaynağı elde edip edemeyeceğini araştırıyor. Geçici süre uzat ımları ardından,alacaklıların haklarını da korumak adına,kesin müh let verip sürecin sonuçlandırılmasını gözetiyor.İhtiyaç görülürse ba zen kesin süre uzatımına da gidiliyor.Eğer geçici mühlet ya da ke sin mühlet sürecinde gelişme kaydetmeyen şirketlerin ise konkor dato süreci mahkeme tarafından bitirilip, şirkette iflas aşamasına geçiliyor. İşte son iki yıl içinde konkordato ilan edip de olumlu so nuçlanmayan 201 şirketin iflasının istendiği görülüyor.

                                 *       *        *

Siyasi otorite olarak mahkemelerin talebi kabul etmesi için gere ken şartları ağırlaştıran hükümet,bir yandan da şirketlerin bankalar daki batık kredilerinin yeniden yapılandırılmasına çalıştı. Batık kre di sorununa karşı hem yeniden yapılandırma kararları çıkardı hem de kamu bankaları kanalıyla kredi atağı başlatıp, piyasaları rahatlat maya çalıştı ise de konkordato ve sonrası iflasların domino etkisine    dönüşmesine tam olarak engel olunamadı.Özellikle son dönemde tartışmalı yöntemler kullanılıp, kurlarda da görece istikrar sağlaya rak ekonomik aktivitenin bir miktar artması sağlandı ancak ekono minin kalıcı istikrarı konusunda hala güven oluşturulabilmiş değil.

Bu nedenle ekonominin halen bıçak sırtında bir dengede gittiği, iç

ve dış siyasi risklerle belirsizliklerin halen devam ettiği ve kırılgan   

lığa yol açtığı da bilinen bir durum.Genel olarak konkordato süreci     ne bakıldığında; uzmanların görüşü olarak ortalama iki yıllık bir za manı kapsadığı,mahkemeden konkordato kararı alan firma ya da şir      ketin verilen sürede finansal durumunu düzeltememei halinde arka    sından iflasa başvuran şirketlerin yıl sonuna doğru karşılaşabilece     ği zorlukların ne olacağını ancak bu yıl sonunda görmek mümkün    olabilecek.

                                 *       *        *

Sonuç olarak,eğer önümüzdeki aylar itibarıyla olası kur şoklarına karşı gerekli önlemler zamanında önlem alınamadığı takdirde, ta        lepteki zayıflamaya bağlı olarak finansal kırılganlıklar karşısında    konkordato ve iflas döngüsünün yaratacağı domino etkisine karşı       mutlak şekilde siyasi otoritenin desteğinin bir şekilde sağlanması       da zorunlu görünüyor.Çünkü iktisadi çarkın giderek yavaşlaması            ve toplumsal talepteki zayıflama sonucu piyasalarda nakit dönüşü    münün de aynı paralelde azaldığı düşünülürse; arkadan gelebilecek      etkilerle dolarizasyon olasılığı da dikkate alındığında; TCMB nez   dinde hem TL.hem de döviz kuru rezervinin olabildiğince arttırrıl      masının ne kadar önem taşıdığı da ortada.Özellikle çift rakamda sü   reğenleşen işsizlik olgusu ile yine aynı paraleldeki enflasyon oranı         ile diğer parametrelerdeki henüz istikrar kazanamamış göstergeler      için tam kaidesine oturması yönünden toparlanmaya yönelik biraz    daha zamana ihtiyaç var.Ayrıca piyasalarda yabancı yatırımcı açı    sından cazibe merkezli şartların zayıflaması sebebiyle ortaya çıkan       güven sorununun mutlak şekilde çözülmesi yönünden gerekli olan    tüm reformların demokratikleşme ile eşleşecek şekilde uygulamaya    konulması da zorunlu görünüyor.Her şeyden önce yeterli düzeyde istihdam üretebilecek bir ekonomik modelin de sektörler itibarıyla         tamamını kapsayabilecek çapta kaynak israfına neden olmadan tüm       imkanların seferber edilerek kullanılması da büyük önem arzetmek     tedir.