GMİS dün madenci anıtındaydı.

Açıklama.

Anons.

Önemli kalabalık.

GMİS genel başkan ve yönetimi.

Tam kadro.

Şubeler.

Diğer sendikalar.

Hepsi oradaydı.

Pandemi sürecinde.

Korona virüs ile mücadelede .

Normalleşme adımları atılırken.

Kıdem tazminatı konusu gündeme geldi.

Hem de yoğun bir şekilde.

Kıdem tazminatı ile ilgili uzun zamandır sıkıntılar var.

İşveren kanadı vermek istemiyor.

İşçi hakkım diyor.

Kıdem tazminatı neden verilmemesi için uğraşılır.

Kesilen paralar.

Biriken paralar.

Havuzda toplanan meblağlar.

Daha sonra toplu ikramiye gibi ödeniyor.

İşçileri yüklü meblağ alıyor.

Memur ise daha düşük alıyor.

Kamu da çalışanları devlet ödüyor.

Özel sektörde çalışanları ise işveren ödüyor.

Bugün geldiğimiz noktada kıdem tazminatı konusunda  sorun ve sıkıntı büyük.

Konu başlığı sonbahara bırakıldı.

Cumhurbaşkanımız Pazar günü  televizyon canlı yayınında.

İşveren ve işçi temsilcileri.

Sendikalar.

Anlaşsın.

Bir araya gelsin.

Uzlaşsın.

Her şeyi hazineye yüklemesin.

Hazineden beklemesin diyerek.

Açık ve net konuştu.

Tüm bunlar çerçevesinde.

Türk iş genel başkanı Ergün Atalay, kıdem tazminatı konusunda haklı olarak kırmızı çizgimizdir ifadesinde bulunuyor.

Bu ifade.

Dünde.

Bugünde.

Yarında geçerli.

Her ne kadar Atalay’ın bu kadar sert duruşu.

Dik duruşu.

Milim geri adım atmaması.

İşçi kısmında da önemli olumlu tepkilere neden oluyor.

Takdir ediliyor.

Atalay,  işçi sınıfı için bir şans.

O bir  işçi lider.

Genel başkan Atalay’n bu kadar taviz vermez konumu ve durumuna rağmen.

Bazı kesimler tarafından eleştiri bombardımanına tutuluyor.

Kim bunlar?

Ağzı olan konuşuyor.

İçi sığ ve derinliği olamayan söylemler.

Basit konuşmalar.

Sanal sözde kahramanlar.

Gerçekten işçi mi?

Tartışılır.

Ya da şovmen mi?

Kime çalışıyorlar.

İşçilerine hak ve hukukuna karışmadıkları kesin.

Onun için dünkü madenci anıtı açıklaması önemliydi.

Türk İş’e bağlı başkanlar 81 il de bu açıklamayı aynı anda yaptı.

Açıklamanın şu metni  çok önemli.

Değerli.

‘’İşsizlik sigorta fonu artırılması.

İşçilerin kamu ve özel diye ikiye ayrılması.

Kamuda uygulanmayacak.

Özel sektörde uygulanacak.

Bu iki söz ile kamu ve özel ayrımı yapılarak zihinlerin karıştırılması.

Kıdem tazminatı yerine içi boş olan fonların getirilmesi.

Sendika  derki,

Kıdem tazminatı koşulları ve çerçevesi  kanunla çizilirmiş, uzun yıllardan beri fiilen var olan temel bir müessesedir.

TÜRK İŞ kıdem tazminatına ilişkin olarak uzun yıllardır süregelen görüşünü bugün de muhafaza etmektedir.

TÜRK İŞ  genel kurul kararının da her zaman ki gibi arkasındayız.

Kıdem tazminatı ve Türkiye işçi sınıfının ve TÜRK  İŞ’ in ‘’ KIRMIZI ÇİZGİSİ’’ dir.

Bugün ve gelecekte çalışanlar için kıdem tazminatının mevcut hali ile korunmasını istiyoruz’’, ifadelerinin altı çizilecek cinsten çok ama çok önemli.

Bugün önümüze çıkarılan her türlü olumsuzluğun şiddetle karşısındayız.

Kıdem tazminatıma dokunma, pankartlarımız ülke geneli bir kampanya ile start alacaktır.

Evet,

Kıdem tazminatı  ile ilgili süreç çok hızlı bir şekilde devam ediyor. Sendikalar  yaz ayında yoğun olacaklar.

Sonbahara kadar kıdem tazminatı konusu tartışma olarak rotada duracak.

Çıkacak bir yasa var.

Meclise gelebilir.

Türk İş ise genel grevi yaparız diyor.

Ülkeyi  genel greve götürürüz, açıklamaları.

Çok açık ve net.

Bakalım iş inşallah tatlıya bağlanır.

Uzlaşı sağlanır.

Mevcut durum korunur.

Herkes de normale olarak çalışamaya devam eder.

İşçinin kıdem tazminatı hakkı helal olsun.