Nasılsın? Sormak istedim.

Çünkü biliyorum nasıl hissettiğini. Endişelisin.

Zor bir dönemden geçiyoruz. Aynı şeyler için tedirgin olup, üzülüyoruz seninle.

Aklına gelir miydi hiç benimle aynı derde ortak olacağın?

Bundan 1 ay önce çıkacağın dünya turunu planlarken

O muhteşem düğünün hayalini kurarken

Ya da yeni bir işe girerken

Şimdi gerekli olmadıkça evden çıkmadığın bugünleri yaşayacağın hiç aklına gelir miydi?

Peki ben?

Bundan 1 ay önce gideceğim bütün kitap fuarı imzalarımın tarihi ayarlanmışken hepsinin iptal olacağını tahmin edebilir miydim?

Hayat böyledir işte sen planlar yaparken o senin aksine yeni planlar yapar.

Bugünler de geçecek deyip kişisel gelişim kitaplarında olduğu gibi motive etmek isterdim seni ama yapamam.

Daha kötü günler olacak elbette ama üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir şey yok.

Hepimiz bu virüse kızgınız. Belki de virüse değil, yetkililere kızgınız.

Durdurulamaz bir ulaşımın içerisinde yaşadığımız bu dünyada, aralık ayında tanısı konmuş bu virüse nasıl olur da yakalanırız.

İnternet elimizin altında, virüs biliyoruz ki insanlar arasında hızla yayılıyor.

Bize geleceğini elbette biliyorduk.

Baştan bazı şeyleri kısıtlasaydık, mesela sosyalleşmeyi virüsü öğrendiğimiz an da azaltsaydık önüne geçebilir miydik?

Belki de ilk vaka açıklanana kadar çoğumuz bu virüse yakalanıp atlattık ve çoktan bağışıklık kazandık. Bunu nasıl bileceğiz?

Sanırım aynı grip gibi virüs ile yaşamayı öğrenmek zorundayız bundan sonra.

Panik halindeyiz, ilacı olmayan bu virüs bizi çok korkutuyor.

Geçecek demiyorum çünkü nasıl geçeceği hakkında hiçbir fikrim yok.

O yüzden grip gibi diyorum(ama grip değil bunu untmayalım), hepimize bulaşacak ve bağışıklık kazanacağız zamanla bu virüse. Belli mevsimlerde yine nüksedecek belki de.

Emin değilim sadece kendi fikrimce ortaya bir şeyler atıyorum herkes gibi, çünkü her kafadan bir ses çıkıyor.

Aslında seni motive etmek için yazmaya başlamıştım bu yazıyı konu çıkılmaz bir hal aldı.

Ben çok tedirginim çünkü 2 gün önce karşı apartmanımda Corona pozitif çıktı.

Sardı beni bir telaş o yüzden kendimce tahminler yürütüp rahatlamaya çalışıyorum.

Biliyorsun işte yeni kitabım çıktı, hayallerime kavuştum kitap fuarlarını gezeceğim derken hayallerim kuş olup uçtu.

O kadar güzel başlamıştım ki 2020 ye.

İlk imzam için Samsun'a gittim, ellerim ayaklarım titreye titreye imza verdim.

Sonrasında Ankara'ya. Çok güzeldi ya.

Tam Bursa'ya gidecekken ilk virüs vakası haberi yapıldı. Gitmedim. Ardından diğer imzalarım iptal oldu.

Ay hadi neyse evde sıkılıyor musun?

Tamam o zaman, şimdi google da Ezgi Hasret Bodur Frezya'yı aratıp hemen sipariş veriyorsun :D

Yoo neden zorlayayım canım, sadece beni corona çarptı.

Güzel bak kendine tamam mı?

Ellerini yıka, sosyal mesafene dikkat et.

Aaa bir de #evdekal

Seni uzaktan öpüyor, bugünler elbet geçecek diyorum.

O güzel gelinliği giyeceksin ;) ve dünya turuna çıkacaksın.