Şimdi bugün köşemizi Zonguldak Belediyesine ayıralım.

Zonguldak Belediyesi kafasına göre takılıyor.

Gece rüya görüp. Sabah uygula.

Bunu bir ara kent konseyi, başkanlığı yapan Prof .Dr. Rektör yardımcımız Hakan hocamızda yapıyordu.

Ama tabi ki bizler olamayacak düşüncelere ve birilerini rahatsız ederek yol alınmasına karşıyız.

Bugün adına konuşursak.

Yerel yönetim olarak, işine gelinen ise kimseye sormadan yol alıyor.

İşine gelmeyeni ise sanki demokrasi kılıfı uyduracak bir ölçü ile anket yapıyor.

Şimdi Zonguldak Belediyesi liman içi stok sahaları yıkılsın demiş.

Kalksın. Liman kapansın demiş.

Denilmiş de denmiş.

Neredeyse limana ne gerek var denilecekmiş, ama o kadar da olmasın adına o denilmemiş.

Efendim neymiş.

Kömür tozu bizleri zehirliyormuş.

Efendim neymiş.

Çirkin görüntü oluşuyormuş.

Efendim neymiş.

Sosyete rahatsız oluyormuş. Çok da anlayamadık.

Sosyete kim? Kimler?

Bize de söyleyin bizlerde bilelim.

Bu şehir sosyeteye mi, hizmet edecek.

Yoksa madenciye mi, hizmet edecek.

Bu düpedüz madenciye karşın kibarca söylüyorum.

En derin olumsuzluktur.

Madencilerimiz. Kahraman madencilerimiz.

Yerin sekiz yüz metre altında çalışacak.

Kömür çıkaracak.

Yeryüzüne bu kömür çıkacak.

Ekonomiye katkı verecek.

Hammadde sağlanacak.

Bazı beyefendilerin veya hanımefendilerin keyfi bozulacak diyerek.

Kömür tozu olmasın. Tamam olmasın.

Ama bu liman senin değil ki.

Bu limanın sahibi var. TTK.

GMİS. Madenci. Zonguldak.

Zonguldak Belediyesi değil ama.

Zonguldak Belediyesini bu dönem anlamakta zorluk çekiyoruz.

 Her yeri yıkıyor. Valilik alanı yıkılsın.

Adliye otel olsun. Zonguldak Belediyesi yıkılsın.

Yıkılmadık bir yer kaldı mı?

Her yeri yıkarak nereye kadar gidilecek.

Yıkılacak bir durum yok.

Bedavadan gündem oluyor. Oluşturuluyor.

Birkaç kişide adrese teslim bu duruma ayak uyduruyor. Gönüllü kahramanlar.

Ama Zonguldak halkı soruyor.

BKM inşaatı neden başlamadı?

Lavuar alanına tam dört senedir neden çivi çakılamadı?

Lavuar alanı neden yalan oldu?

Bu sene de olmayacak mı?

Fener halen daha projesi hayata geçmedi.

Fener gezi yolu bitmedi.

Fener aydınlatma yapılmadı.

Tersane plajı yalan oldu.

Orta kapuz plajı ise hayal oldu.

Kızlar plajı engelsiz yaşam merkezi oldu.

Kızlar plajında denize giren halkımız soruyor.

Buranın projesine ne oldu?

Buda mı, başka bahara kaldı.

Millet bahçesini artık hiç kimse konuşmuyor.

Çünkü millet bahçesi de hayal, rüya ve boş vaat listesine girdi.

Sonuç olarak.

Dere ıslahı kısmen yapıldı.

Ama tam bitmedi.

Şehir merkezi beklemede.

Halen daha Fevkani yıkılmadı.

Şimdi köşemizden soruyoruz.

Zonguldak Belediyesi anket yapıyor değil mi?

Tabi ki tek taraflı anket.

Herkesi arayarak anketi şöyle yaz.

Böyle yaz denmez.

İnsanların fikirleri de çok önemlidir.

Değerlidir.

Kendi anketini oluşturursan.

Yarın da bu anketinle yüzleşirsin.

Köşemizden soruyoruz.

Fevkani Köprü yıkılsın mı?

Yıkılmasın mı?

Anketini Zonguldak Belediyesi yapabilir mi?

O cesaret var mı?

Hadi varsa görelim.

Sonuçlarına razı olur mu?

Sanmıyorum.

Zonguldak Belediyesi kendi uhdesinde olan köprü adına anket yapmıyor:

Kendi uhdesine olmayan başkasının tapulu malı hakkında anket yapıyor.

Kim kimi kandırıyor.

Lütfen doğrularla şeffaf yol alalım.

Şunu da söyleyeyim.

Bana göre Fevkani Köprü yıkılmalı

Kentin de önü açılmalı.