Zonguldak'ta üretime ara veren maden ocaklarında işçiler bakım ve onarım işlerini sürdürüyor. Korona virüs salgını dolayısıyla işçiler işyeri hekimleri tarafından sıklıkla muayene ediliyor. Sigarayı bırakarak sağlıkları konusunda bilinçlenen madenciler, yeni tip korona virüsten de korunuyor.

Zonguldak ve Bartın'daki taşkömürü havzası bulunan Türkiye Taşkömürü Kurumu'nda yeni tip korona virüs salgını dolayısıyla bir süre önce üretime ara verildi. 15'er gün aralıklarla iki vardiya şeklinde çalışan işçiler için geçen 30 Mart günü üretim tamamen durdu. Ancak olası durumlara karşı bakım ve onarım çalışmalarını sürdürecek işçiler belirli periyotlarla madendeki görevlerini sürdürüyor.

Salgın sürecinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla geçen 2 Nisan günü kuruma ait redevanslı sahalarda üretim yapan özel işletmeler de bakım ve onarım haricindeki çalışmalarını durdurdu. Havza genelinde ise 1600 işçi bakım ve onarım çalışmalarını sürdürüyor. İşçilerin madendeki görevleri sırasındaki muayeneleri de işyeri hekimlerince gerçekleştiriliyor.

"Madencilerin ateşlerini ölçüp, kliniklerine bakıyoruz"

Sosyal mesafe kuralları çerçevesinde görev yapan maden işçilerinin ateş ölçümünün yanı sıra kliniklerini de takip ettiklerini aktarana Üzülmez Müessesesi işyeri hekimi Dr. Metin Çelikiz, süreci şöyle aktardı:

"İş yeri hekimi olarak bu olaylar olmadan önce burada madencilerimize ilgili yasa gereği eğitimlerini veriyoruz. Ayrıca işbaşı eğitimlerini çok sıklıkla veriyoruz. İş sırasında da eğitim olarak veriyoruz. Buna çok önem veriyoruz. Biz periyodik muayeneleri yapıyorduk. Ancak korona virüs salgını olunca bu işi birazcık erteledik. Enfeksiyonları önleme açısından. İşçilerimiz idari izinli olarak gittiler. Bizim şu aşamada yaptığımız sosyal izolasyonlarına dikkat edecekler. Dezenfektanlarımız her yerde kurulu. Sabun ile el yıkamayı öğretiyoruz. Ateş de ölçüyoruz. Ateş de ölçüp de normalsin demiyoruz. Önemli olan kliniğin nasıl. Bir şikayetin var mı? Bazen hiç ateş çıkmadan halsizlikle başlıyor. Gerekirse oksijenlerini de ölçüyoruz. Bunlar elimizde bizim silahlarımız. Sağ olsun müessese müdürümüz, genel müdürümüz bu işe önem veriyor. Bu sürecin başında kronik hastaların gelmemesini söylediler. Onun dışında pnömokonyozları da ilave etti genel müdürümüz. Bu çok güzel bir anlayıştı. Çok şükür buradan korona virüs şüphesi ile gönderdiğimiz olmadı. Çünkü 24 saat takibini yapıyoruz. 3 vardiya ateş ölçüyoruz. İşçilerimiz aşağıda faytonlara binerler. İnerken kafeslerde yeterli sayıda sosyal izolasyonlara dikkat edecek şekilde aşağıya inerler. İndikten sonra faytonlara binerler. 2 kilometrelik alanda faytonlara mesafeli binerler. Maske kullanımında da işçimiz o kadar duyarlı ki baştan biz o kadar söylerdik. Ama şimdi herkes maske takıyor. O çok sevindirici bir şey. Bize artı tarafları da oldu."

"Maden işçisi asla sigara içmemeli"

Yeni tip korona virüse yakalanma oranının sigara içenlerde 14 kat daha fazla olduğunu hatırlatan Metin Çelikiz, "Maden işçisi asla sigara içmemeli diyoruz. 1986 yılında Karadon'da 5 bin 300 kişiyi taradık. Baktık ki madencinin yüzde 86'sı sigara içiyor. Bu ürkütücü bir rakam. Alınan tedbirler ve sigara bırakma poliklinikleri sayesinde bu oran düştü. Ama bu ara birazcık gevşemeler oldu diye duyuyoruz. Biz de burada bilhassa sigarayı vurguluyoruz. Korona virüs dediğimiz enfeksiyonda olsun diğer enfeksiyonlarda olsun 14 kat fazla görülüyor sigara içenlerde. Sigara içtikleri için vücut dirençleri düşüyor. Bağışıklık sistemleri zayıflıyor. Virüse daha kolay yakalanabiliyor. O açıdan buna dikkat etmek lazım. Pnömokonyoz açısından maden işçisinin sigara içmemesi çok önemli. Sigara içtiğimiz zaman boğazımızda titrek tüyler vardır. Bunlar 0,5-5 mikron arasındaki tozları tutarlar. Ama sigara içenlerde bu titrek tüyler fonksiyonları zayıflıyor. Tozlar rahatlıkla akciğere iniyor. Kömür işçisi pnömokonyoz dediğimiz madencimizin meslek hastalığı meydana geliyor" diye ifade etti.

Son 5 yıllık istatistikleri açıklayan Çelikiz, "2015-2018 arasında bir baktık ki 2015'te madencilerimizin yüzde 55'i sigara içiyordu. Sonra bu rakam bir dahaki sene bilhassa eğitimlerle daha da düştü. En sonunda 2018 senesinde bu sayı yüzde 51'e düştü. 2019 neticesinde yeni çıktı o da yüzde 50. Yüzde 5'lik bir düzelme yapmış. Son 5 yılda maden işçilerimizin yüzde 50'si sigarayı bırakmış. Taktir etmek gerekir. İdari izindeyken gruplarda paylaşılan bilgilerin takip edilmesi gerekir. Ev ödevi gibi idari izinde boş durmak yok. Herşeyden artılar elde etmeye çalışıyoruz" dedi.

"Pnömokonyozlu sayısı 50'ye kadar düştü"

1986 yılında yüzde 13 olan pnömokonyozlu madenci sayısının bugünlerde yalnızca 50 olduğunu açıklayan Çelikiz, bu başarıda kurumun çalışmalarının önemli olduğunu aktararak sözlerini şöyle tamamladı:

"Pnömokonyoz açısından TTK çok iyi. Dünya standartlarında üretim yapılan yerlerde yüzde 3-5 oranında pnömokonyoz oranı normaldir. Yüzde 13 oranındaki 1986 yılındaki pnömokonyoz oranından düşerek modern üretim teknikleriyle şimdi 50 pnömokonyozlumuz var. Eskiden çok ağır pnömokonyozlar vardı. TTK'nın çalışması çok güzel. Pnömokonyoz olanların anında işyerleri değişiyor. Örnek gösterilecek bir kurum. Kongrelerde TTK çok takdir edildi. Biz de elimizden geldiğince bu sayıları çok yakından takip ediyoruz."

Editör: Haber Merkezi