Maden Mühendisleri Odası Zonguldak şube başkanı Çağlar Öztürk, yaptığı açıklamada, Dünya Basın Özgürlüğü gününü kutladı.

Öztürk açıklamasında, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 1993 yılanda aldığı bir kararla 3 Mayıs “Dünya Basın Özgürlüğü Günü” olarak kutlanmaktadır. Amaç; basının demokrasiyi korumaktaki rolünü ve gazetecilik etiğini ön plana çıkarmaktır” diyerek şunları söyledi:

“Son yıllarda dünyada iktidar sahiplerinin otoriteleşmesi sonucu basın özgürlüğü önündeki engeller her geçen gün katlanarak artmaktadır. Bu durum dünyadaki demokrasiler için olduğu kadar, ülkemiz için de son derece endişe verici boyutlara gelmiştir. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün 2020 Dünya Basın Özgürlüğü endeksine göre,Türkiye 180 ülke arasında 154. sırada yer almıştır. AKP iktidarı döneminde 2002-2019 yılları arasında 721 gazeteci tutuklanmış, özellikle 2016-2019 yılları arasında tutuklamalar yoğunluk kazanmıştır.

Türkiye Bağımsız Gazeteciler Platformu’nun verilerine göre, 1 Mayıs 2020 tarihi itibarı ile 102 gazeteci, Türkiye Gazeteciler Sendikası verilerine göre 85 gazeteci cezaevinde bulunmaktadır. Ayrıca 2020 yılında aralarında Oda TV davasında haklarında dava açılan gazeteciler Barış Terkoğlu, Hülya Kılınç, Barış Pehlivan, Ferhat Çelik, Aydın Keser ve Murat Ağırgel tutuklanmış ve 41 gazeteci gözaltına alınmıştır. Son günlerde ise pek çok gazeteci hakkında soruşturma açılmıştır. Ayrıca, 2020 yılı içinde muhalif TV kanallarına RTÜK tarafından defalarca programı durdurma ve para cezası verilmiş, TV kanallarının haber sunucularına hapis cezaları içeren sindirme davaları açılmıştır. Bunlarla da yetinilmemiş, çeşitli illerdeki yerel gazete sahipleri ve gazeteciler hakkında da soruşturmalar açılmış, üç haber sitesi sansürlenmiş, Maliye Bakanı’nın, Kanal İstanbul’un geçiş güzergâhından arazi aldığı yönündeki haberlerin yayılımını durdurmak için 232 haber linkine erişim yasağı getirilmiştir. Son dönemlerde iktidarın kamuoyunda tartışılmasını istemediği Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın kaçak inşaatına ilişkin haberler gibi yayınlara yayın ve erişim yasağı getirilmiş ve bu haberleri yayımlayan gazetenin yayın yönetmenleri ile muhabirler ifadeye çağrılmıştır.

Ülkemizde yaşananlar Avrupa Konseyi’nin dikkatinden kaçmamış ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi “düşünceyi ifade özgürlüğü” kapsamına giren davalarda sorunlar saptadığı için Türkiye’yi “nitelikli izlemeye” almıştır.

Siyasi iktidar basın özgürlüğü konusunda ülke içi muhalefetten, dış ülkelerden, Avrupa Birliği Kurumlarından ve Uluslararası Kuruluşlardan gelen eleştirileri bırakın ciddiye almayı, iktidarının devamı için basın üzerindeki baskılarını artırmayı tercih etmiş ve ülkede mevcut basın/medya kuruluşlarının %95’ini denetler duruma gelmiştir.

Demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile işlerliği için basının özgür olması, basın mensuplarının demokratik değerlere ve halkın doğru haber alma özgürlüğüne saygı duyması temel şartlardandır. Baskılara boyun eğmeyen, doğru haber için kalemini asla satmayan medya/gazete ve gazetecilere bu günlerde dünden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır.

Özgür basın, özgür ve doğru haber için mücadeleyi bırakmayan, gerçekleri yazmaktan asla vazgeçmeyen, bu uğurda gerekirse özgürlüğünden olmayı göze alan, kalemini ve fotoğraf makinesini satmayan; onurlu gazetecilerin ‘Dünya Basın Özgürlüğü Günü kutlu olsun” (Haber Merkezi)

Editör: Haber Merkezi