Yeşil Düşünce Derneği, 2009'dan bu yana iklim krizi ile mücadele konusunda yeşil politikaları geliştirmek için aktif bir şekilde çalışıyor. Bu politikaların, kırılgan toplulukların haklarını ve ihtiyaçlarını gözeterek, iklim adaletini sağlamak amacıyla geliştirilmesi gerektiğine inanılıyor.

"Kimseyi Arkada Bırakmadan: Batı Karadeniz'de İklim Hareketi'nin Güçlendirilmesi" projesi çerçevesinde hazırlanan rapor, Zonguldak, Kastamonu ve çevrimiçi platformlarda gerçekleştirilen faaliyetleri değerlendiriyor ve iklim kriziyle mücadelenin bu bölgelerde nasıl ileri taşınabileceği konusunda politika önerileri sunuyor.

TFF'den beklenen karar: O maçla ilgili inceleme başlatıldı! TFF'den beklenen karar: O maçla ilgili inceleme başlatıldı!

ZONGULDAK’A DİKKAT ÇEKİLDİ

Raporun "Başlarken" bölümünde Zonguldak'a dikkat çekiliyor: "İklim krizinden bahsediyoruz, ancak bugün Zonguldak'ta hava 18 dereceyken iki gencin denize atlarken gözlemledik. İklim krizi artık her yaştan ve her kesimden insanın gündeminde.” Cümleleri ile başlayan raporda, “Sıcak hava, şiddetli yağmurlar ve ani hava değişiklikleri konuşmaların bir parçası haline geldi. Yıllar önce yaşanan hava koşullarıyla karşılaştırıldığında, iklim değişikliği endişesi artıyor. Sıcak hava dalgaları ve kuraklık, artık sadece torunlarımızın değil, tüm canlı türlerinin hayati bir sorunu haline geldi." deniliyor.

NEDEN ZONGULDAK VE KASTAMONU?

Raporun 7. sayfasında "Neden Zonguldak ve Kastamonu?" başlığı altında, bu projenin neden bu iki il üzerine odaklandığını açıklıyor. İklim krizinin bu bölgeleri ciddi şekilde etkilediği ve bu bölgelerde iklim kriziyle başa çıkma kapasitesini güçlendirmenin önemli olduğunu gösteren araştırmalara atıfta bulunuluyor.

Özellikle ani ve şiddetli yağışların sel ve taşkın riskini artırdığına dikkat çekilirken, yerel yönetimlerin altyapıyı güçlendirmesi gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, kömür madenciliği ve fosil yakıt kullanımının azaltılmasının, işçilerin mağdur olmadan yapılması gereken bir geçiş olduğu belirtiliyor.

Sonuç olarak, Zonguldak ve Kastamonu'nun iklim adaleti ve iklim uyumunu destekleyen politikaların geliştirilmesi açısından kritik öneme sahip olduğu vurgulanıyor. Bu projenin odak bölgeleri olarak seçilmelerinin nedenleri açıklanmış oluyor.

FELAKET İHTİMALİ YÜKSEK!

Öte yandan, hazırlanan raporda yer alan “Karadeniz bölgesi özelinde yapılan çalışmalar, atmosferdeki sera gazlarının artışına bağlı olarak 1885-2005 yılları arasında hava sıcaklığının gitgide artmış olduğunu ortaya koymuş Karadeniz’in son 60 yılda yüzeydeki sıcaklığının hızla yükseldiğini göstermiştir. Aşırı ısınmaya bağlı olarak gelişen düzensiz yağış rejimleri bölgede ani ve şiddetli yağışları tetiklemekte, dolayısıyla sel ve taşkın ihtimallerini arttırmaktadır. Bu noktada bölgedeki yerel yönetimlerin ve merkezi hükümetin, kentlerin altyapısını güçlendirmeye yönelik çalışmalar yapması büyük önem teşkil etmektedir. Ani ve şiddetli yağışların verebileceği zarar öngörülüp buna bağlı bir altyapı oluşturulmadığında bir felaket yaşanması ihtimali oldukça yüksektir.” İfadeleri gelecek için endişeye neden oldu.

Haber: Fadime YILMAZ ELMA

100. Yıla yakışmadı! Bırakın, kutlamayı halk yapsın! 100. Yıla yakışmadı! Bırakın, kutlamayı halk yapsın!

Zonguldak Cumhuriyet için ikiye bölündü! Zonguldak Cumhuriyet için ikiye bölündü!

Editör: Murat Barutçu