Ereğli hareketli ilçemiz.

Bereketli ilçemiz.

Allah daha çok versin.

Kazanan ilçe.

Kalite ilçe.

Kalifiye ilçe.

Zonguldak’a güç veriyor.

Zonguldak’ta Ereğli’yi  ihya ediyor.

Hem de her yönden.

Bugünlere getiriyor.

Ereğli.

Demir ve çelik merkezi.

Altın mücevher kömürü.

Tarımı.

OSB.

Tersaneler.

Çilek ve Fındık.

Say say bitmeyecek zenginlik.

Daha tarihine gelemedik.

Turizmine gelemedik.

Bir önceki Belediye başkanı Uysal, turizme çok önem veriyordu.

Ereğli için tarihini ortaya çıkarma.

Turizmini canlandırmayı hedeflemişti.

Eski Ereğli’yi yaşatmaya çalışıyordu.

Dört bin veya beş bin yıllık kenti ortaya çıkarma hedefi vardı.

Ve üniversite kenti yapma hedefleri de mevcuttu.

Ama kafasına göre hareket kimseyi dinlememesi sonu oldu

Tabi ki 2019 yerel seçimleri.

Ereğli ilçede başkanlığın değişmesine.

Ak Partili Belediye başkanının yerine.

CHP li bir ismin gelmesi.

O ismin Halil Posbıyık, olması.

Ereğli için yeni yeniden başlamasına vesile oldu.

Yeni bir sayfa açıldı.

Giden düzen bozuldu.

Yeni düzen esasları geldi.

Gerçi bu esnada herkes birbiri ile barışçıl yol aldı.

Yürüdü.

Ereğli için denildi.

Ereğli yararları ve faydaları öne çıktı.

Herkes ilçe için elini değil,  gövdesini taşın altına koydu.

Bu şekilde yol alınıyordu.

Geldiğimiz noktada ise.

Geçen bir yıl üç ay süresinde ise yerel yönetim olarak Ereğli ilçesinde bir ağlama edebiyatını gördük.

Geçirdik.

Yaşadık.

Bugüne geldiğimizde hiçbir plan ve proje ortada yok.

 Yatırım sıfır.

Ereğli Belediyesi hiç bu kadar suskun.

Sessiz.

Kıpırdamaz durumda olmamıştı.

Göstermelik yapılan etkinlikler.

Sempozyum.

Çalıştay.

Halkta hiçbir karşılığı olmayan çalışmalar.

Bunu da görüyoruz.

Devam edersek.

Yazı başlığımızda.

Ereğli’ de neler oluyor, dedik.

Bugüne geldiğimizde.

Ereğli için yeni bir olumsuzluğu geçtiğimiz haftalarda gördük.

Korkunç bir ceza.

Tutar 140 milyon.

Faizleri ile rüyalarında görecekleri 600 milyon TL.

Böyle bir çılgınlık var mı?

İlçe için çok önem arz eden.

Öne çıkan.

Zonguldak’ın gururu.

Ereğli için olmazsa olmaz.

Türkiye için çok önemli ve değerli bir şirket.

ERDEMİR.

Böyle devasa bir şirketten.

Devasa bir karşılıksız para talepleri.

ERDEMİR bugün için Ereğli ilçemizi ihya ediyor.

Her şeyi ile.

İlçenin gücüne güç katıyor.

1965 yılından bugüne devamlı ve sürekli büyüyen bir çelik sanayi.

Ve beş milyon ton üretim hedeflerine sadece Ereğli’ de ulaşılması.

Bunlar çok kolay değil.

Milyarlarca dolar yatırım demek.

Ve halen devam eden yatırım süreci.

Planlama.

Program.

Gelecek  vizyon ve misyon.

ERDEMİR ‘’OYAK grubundan’’ aldığı güçle.

Hep üretiyor.

Hem yatırım yaratıyor.

İhracat şampiyonu.

İstihdama önem veriyor.

Böyle bir şirkete bence yatırım yapması adına.

Sürdürülebilir devamlılık adına.

Yardımcı olmak gerekirken.

Teşvik etmek önemliyken.

İstihdam yaratmasının önünü açmak durumu sağlanması önem arz ederken.

Karşılıksız istenilen.

Abartılı milyon rakamlar.

Böyle bir sığ ve derinliği olmayan düşünce olabilir mi?

Gece yat düşün.

Rüya gör.

Sabah kalk.

Bu kadar borç var diyerek, Belediye yemekhanesinden atılan çığlıklar.

Ne derece etik.

Doğru.

Şık.

Çok da karşılık bulamadı.

Şunu söyleyelim.

Yazımıza noktayı koyalım.

Ereğli Belediyesi ERDEMİR zenginliği ile bugünlere hep güçlü geldi.

Hep lider yerel yönetim oldu.

Yönetici oldu.

Farklılığını ve fark edilmesini sağladı.

ERDEMİR olmadan Ereğli Belediyesi düşünülemez.

Ama bugün gelinen durum ve konum.

ERDEMİR Ereğli Belediyesinden, yerel yönetimin hataları  nedeni ile kopuyor.

Endüstri merkezine doğru yol alınıyor.

ERDEMİR’ in gelinen bu noktada  Endüstri  merkezi olmasının da önü açılacaktır.

Bunu ERDEMİR istemedi.

Ereğli Belediyesi kendi ipini kendi çekti.

Yapacak bir şey yok.

Herkes özellikle yerel yöneticiler bir şeyler yaparken karşılığı olanı isteyecekler.

Önce verecekler, teşvik edecekler, tahsis edecekler,’’ kazan kazan’’ anlayışı çerçevesinde  sonra  da yaratılacak devasa yatırımın karşılığını, hizmet ederek, vererek, madden  ve manen alacaklar.

Olması gereken  de budur.

Yoksa milli piyango çekilişi gibi bilet almadan en büyük ikramiye bana çıksın anlayışı ile para beklenilmesi  çok tebessüm ettirdi.

En azından bizler tebessüm ettik.

Tahmin ediyorum,kamuoyu da aynı düşüncededir.