Ata’mızı, 81 ölüm yıldönümünde Anıtkabir’de ve Türkiye’nin dört bir yanında saygı, minnet ve şükranla andık.

Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri Mustafa Kemal Atatürk öncülüğündeki Kurtuluş Savaşı ile atılmıştır.

Kurtuluş Savaşı’nın kazanılması sadece bağımsız bir Türk Devleti’nin ortaya çıkmasına yol açmamış, aynı zamanda bu savaşın muzaffer komutanı olarak Mustafa Kemal’i de lider seviyesine yükselterek, Cumhuriyeti kurma yolunda ona büyük bir güç vermiştir.

Atatürk, tarihten aldığı ilhamla, çağdaş bilimlerin ışığında hareket eden bir liderdi...

Türkiye Cumhuriyeti’ni de bu ilkeler çerçevesinde kurdu.

Bıraktığı tek miras, akıl ve bilim yoludur.

Günümüzde Atatürkçülük, bugünkü aklın ve bilimin gösterdiği yoldur: Bu yolun da Demokrasi ve İnsan Hakları olduğu açıktır!

Atatürkçülük, aklın ve bilimin günümüzde işaret ettiği çağdaşlıktır, onun hedeflediği çoğulcu ve özgürlükçü demokrasiden, insan haklarından, özellikle de kadın haklarından yana olmaktır.

Ama ne yazık ki artık çağdaşlıktan, çoğulcu demokrasiden, temel hak ve özgürlüklerden yana olmak da zorlaşmıştır ülkemizde! 

Atatürk’ü gerçek anlamda anmak; onun eserlerine sahip çıkmakla, daha da ileri taşımakla olur.

Günümüzde ise Atatürk, her kuşakla birlikte yeniden diriliyor.

Bu anlamda 10 Kasım’lar Atatürk’ün ölüm günü olmaktan çok onun ölümsüzlüğünün altını çizme günü.

Atatürk, “…Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir.”

Onu anmak ne bir günde kalır ne de anlamak bir güne sığar.

Atatürk’ün milletimize gösterdiği yol, insanlık ve uygarlık yoludur. Mekânın cennet olsun büyük lider.

Sevgiyle kalın!

TEBESSÜM:

Atatürk ve Kral

Yugoslavya Kralı Alexandr Karacorceviç 1933 yılında İstanbul'u ziyaret etmişti.

Atatürk, Kral şerefine bir davet veriyor.

Dolmabahçe Sarayı'ndaki yemekten sonra baş başa kaldıklarında Kral Alexandr fısıldıyor:

“Size bir gerçeği açıklamak isterim. 1919'da İngilizler, İzmir'in işgalini Yunan'lardan önce bize teklif ettiler. Kabul etmeyip reddettim. Sizi tanıdıktan sonra, kararımın doğruluğunu bir kez daha anladım.”

Kral, Atatürk'ten teşekkür bekliyor ama Atatürk hafifçe tebessüm ederek ona şöyle diyor:

“Geçmiş olsun Majeste, çok büyük tehlike atlatmışsınız!”

GÜNÜN SÖZÜ:

“…Bu Cumhuriyeti biz kurduk, yaşatacak olan sizlersiniz.” (Atatürk)